Bir
insanı kırmak… Ne kadar kolay söyleniyor, hatta uygulanıyor, değil mi? Her
zaman duyarız yıkmak kolay, yapmak zor diye ama ne yazık ki iş uygulamaya
gelince unuturuz bu klasik deyişi.
Ben
de bugün bir dostu incitmişim derinden. “-mişim” dedim çünkü bilinçli bir
şekilde yapmadım, sonradan fark ettim. Onun yüzündeki hüznü, dilindeki sitemi
görüp kalbindeki acıyı hissedince anladım. Ne desem bilemedim çünkü yanlış
anlaşılmıştım, kendimi yanlış anlatmıştım. Bir şeyler geveledim de başarılı
olamadım; yazarın dediği gibi cam kırıkları gibidir bazen kelimeler; ağzına dolar
insanın. Sussan acıtır, konuşsan kanatır.
Dediğim gibi zordur yapıcı olmak, yıkmak
kolayken ve nedense insan da kolayı seçer farkında olarak veya olmadan. Ben de
belki kolayı seçtim düşünmeden konuşarak, lafın nereye gideceğini
hesaplayamayarak. “Dal rüzgârı affetmiştir ama kırılmıştır bir kere.” diyeceğinizi
bile bile af diliyorum kendisinden. Oğuz Atay’ın dediği gibi “İyi geçinmek iki
kişinin kusursuz olmasıyla değil, birbirlerinin kusurlarını hoş görmesiyle olur! Hakan TOKDEMİR