Pis olan küçük yeşil
böcek mi yoksa doğadan gitgide uzaklaşarak “temiz” kavramına başka anlamlar
yükleyen kent insanı mı? Kitabı bir solukta okuyunca aklıma ilk gelen bu soru
oldu. Hiç kimseye zararı olmayan bir böceğin bir metroda, aslında hiç olmaması
gereken yerde, çevresindekileri kaygılandırmasına çok şaşıran ben başladım
sorgulamaya.
Füsun Çetinel, Günışığı
Kitaplığı’ndan yayımlanan son yapıtı “Küçük Pis Yeşil Böcek”te babası küçük
yaşta şehit düşen ve annesiyle birlikte memleketinden kalkıp amcasının
desteğiyle İstanbul’a yerleşmek zorunda kalıp metroda okul harçlığını çıkarmak
için mendil satan kendi küçük, kalbi büyük Aziz’in hayatından kısa bir kesiti
ele alıyor. Yine çok samimi, yine içimizi burkan bir öykü. Edebiyatta novella
adı verilen türe yakın yapıt, kısa olmasına karşın o kadar çok şeyi
sorgulatıyor ki okura. Savaştan etkilenen bireyler, çarpık kentleşme, dostluk,
çocuk işçiler, bir öğretmenin çocuğa etkisi ve bunun gibi birçok önemli kavramı
öğretici bir üslupla değil de yapıtın içine ustalıkla yerleştirerek okurun
içten içe bir sorgulamaya girmesini sağlıyor Çetinel.
Yapıt, çocuk kitabı
olarak nitelendirilse de yetişkinlerin de okuyup üzerinde düşünmesini,
çocuklarımıza nasıl bir dünya bırakıyoruz diye kendileriyle hesaplaşmalarını sağlaması
adına her yaşa seslenen bir edebi değer. Yazarın diğer kitaplarında olduğu gibi
umuttan da asla vazgeçilmiyor ve ne olursa olsun hayat yaşamaya değer deniyor. Böceklere
ön yargıyla yaklaşmadan sorun kendinize iğrenç olan o mu, yoksa...
“Küçük Pis Yeşil Böcek”, Füsun Çetinel, roman, Günışığı Kitaplığı, 2019, İstanbul
“Küçük Pis Yeşil Böcek”, Füsun Çetinel, roman, Günışığı Kitaplığı, 2019, İstanbul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder