29 Temmuz 2023 Cumartesi

HAYALDE KALMASIN!

 


“Hayal olmadan gerçeğin atına binemiyorsun ki…” sözünden ilham alarak yazılmış, son dönemlerde okuduğum en iyi yapıtlardan biri Mehmet Atilla’nın Tudem’den yayımlanan son kitabı “Hayal Rüzgârları”. İçten duygu aktarımı ve özellikle çocuk yazınında çok sık karşılaşmadığımız, kahramanına “sen” dili kullandırılarak oluşturulması beni çok etkiledi.

"Barış kendiliğinden oluşmaz, onu üretmek gerekir." görüşünden yola çıkan yapıt, Kardak kayalıkları krizine bu sefer çocukların gözünden yaklaşmış. Ana karakterimiz Meltem iki komşu ülkeyle ilgili sıcacık bir hayale kapılıyor ve bunu gerçekleştirmek için en yakın arkadaşıyla kuzeninden ve komşu ülke çocuklarından destek alıyor. Büyüklerin, daha doğrusu kendini büyük gören siyasi liderlerin yıllardır çözmek istemediği böyle güncel bir soruna çocukların hayal gücüyle yaklaşması bana “Keşke çocuklar yönetse dünyayı.” dedirtiyor bir kez daha. Gerçi kitabın sonunda her şeyin bir rüya olduğunu anlıyoruz ama o ana kadar yazarın bize duyumsattıkları için bile her çocuğun okuması gereken bir roman yazmış sevgili Atilla.

Kitaptaki çocukların tümünün ve neredeyse tüm karakterlerinin adının rüzgâr adlarından seçilmesi de hayal rüzgârlarının daha da güçlü esmesini sağlıyor. Çocuklar adlarının hakkını verircesine hiç yorgunluk belirtisi göstermeden oradan oraya mücadele için savruluyor ve bir an bile pes etmiyorlar.

Savaşın birtakım çıkar odakları dışında kimseye yararı olmadığını, umudun her zaman çocuklarda olduğunu eşsiz anlatımı ve pürüzsüz diliyle metnin başından sonuna kadar öğretici olmayan bir üslupla anlatıyor okura Atilla. Kitap 5, 6, 7.sınıflara öneriliyor yayınevinin sitesinde ancak tüm yetişkinlerin de hem keyif alarak hem belki de “Dünya barışı için bizler neler yapmalıyız?” deyip kendilerini sorgulayarak okuyabilecekleri bir roman Hayal Rüzgârları. Stefan Zweig’in dediği gibi: Birisi barışı başlatmalı, tıpkı savaşı başlattığı gibi. Umarım çocuklar bunu başarır.

 Hayal Rüzgârları”, Mehmet Atilla, roman, Tudem, İzmir, 2022.

 

13 Temmuz 2023 Perşembe

DİL BİLGİSİ DEĞİL, DİL’İN BİLGİSİ

 


Çok güzel bir kitapla tanıştım geçen haftalarda. Hiç örneğine rastlamadığım, dillerle ilgili bol örnek içeren, hem eğlenceli hem merak uyandıran bir kitap. Sanat Bellek Yayınları’ndan İbrahim Metin imzalı “Çocuklar İçin Dil’in Bilgisi” kitabından söz ediyorum.

Alıştığımız dil bilgisi kitaplarından farklı bir biçimde hazırlanan “Çocuklar İçin Dil’in Bilgisi”, “Dilde yaşıyoruz” sözüyle açılıyor ve bu sözün ne kadar da doğru olduğunu her sayfada okura Türkçeden ve diğer dillerden örneklerle gösteriyor. Gösteren ve gösterilen ilişkisine her yaştan okurun anlayacağı biçimde değinerek dilin sözcükleri ile anlamları arasında nedensiz bir ilişki olduğunu belirtiyor “Elma ısırdığımızda sözcükteki sesleri yediğimizi düşünmeyiz.” örneğinde olduğu gibi.

Sözcüklerin canlı varlıklar gibi doğup zamanı gelince öldüğünü/anlam değiştirdiğini/yeni anlamlar kazandığını da çok somut ve anlaşılır örneklerle vermesi de çok yerinde olmuş. Sözcüklerin bağlamına göre kullanımının ve anlamının değiştiğine yönelik verilen “tuvalet” örneği son yıllarda sıklıkla kullandıklarımızdan örneğin. Çoğu ortamda “tuvalet” yerine lavaboyu tercih ettiğimizin hepimiz farkındayızdır.

Sözcüklerle anlamları arasındaki nedensizlik ilişkisinin yansıma sözcüklerde geçerli olmadığını da farklı dillerdeki yansıma örnekleriyle veren yapıt, 12-70 yaş aralığında herkese seslendiğini iddia ediyor ki gerçekten de doğru bir iddia. Kitabı resimleyen Gencer Özdamar’ın da hakkını teslim etmem gerek. İçerikle uyumlu ve bir o kadar da albenisi yüksek çizimler var ki insan gözünü alamıyor. Her yaştan okurun dille ilgili temel bilgileri edinip kafasındaki sorulara yanıtlar bulabileceği bu kitabı önce çocuklarımızın, sonra da biz yetişkinlerin okuması dileğiyle!

Çocuklar İçin Dil’in Bilgisi”, İbrahim Metin, inceleme, Sanat Bellek Yayınları, İstanbul, 2022