“Hayal olmadan gerçeğin atına binemiyorsun ki…”
sözünden ilham alarak yazılmış, son dönemlerde okuduğum en iyi yapıtlardan biri
Mehmet Atilla’nın Tudem’den yayımlanan son kitabı “Hayal Rüzgârları”. İçten
duygu aktarımı ve özellikle çocuk yazınında çok sık karşılaşmadığımız,
kahramanına “sen” dili kullandırılarak oluşturulması beni çok etkiledi.
"Barış kendiliğinden oluşmaz, onu üretmek
gerekir." görüşünden yola çıkan yapıt, Kardak kayalıkları krizine bu sefer
çocukların gözünden yaklaşmış. Ana karakterimiz Meltem iki komşu ülkeyle ilgili
sıcacık bir hayale kapılıyor ve bunu gerçekleştirmek için en yakın arkadaşıyla
kuzeninden ve komşu ülke çocuklarından destek alıyor. Büyüklerin, daha doğrusu
kendini büyük gören siyasi liderlerin yıllardır çözmek istemediği böyle güncel
bir soruna çocukların hayal gücüyle yaklaşması bana “Keşke çocuklar yönetse
dünyayı.” dedirtiyor bir kez daha. Gerçi kitabın sonunda her şeyin bir rüya
olduğunu anlıyoruz ama o ana kadar yazarın bize duyumsattıkları için bile her
çocuğun okuması gereken bir roman yazmış sevgili Atilla.
Kitaptaki çocukların tümünün ve neredeyse tüm
karakterlerinin adının rüzgâr adlarından seçilmesi de hayal rüzgârlarının daha
da güçlü esmesini sağlıyor. Çocuklar adlarının hakkını verircesine hiç
yorgunluk belirtisi göstermeden oradan oraya mücadele için savruluyor ve bir an
bile pes etmiyorlar.
Savaşın birtakım çıkar odakları dışında kimseye
yararı olmadığını, umudun her zaman çocuklarda olduğunu eşsiz anlatımı ve
pürüzsüz diliyle metnin başından sonuna kadar öğretici olmayan bir üslupla
anlatıyor okura Atilla. Kitap 5, 6, 7.sınıflara öneriliyor yayınevinin
sitesinde ancak tüm yetişkinlerin de hem keyif alarak hem belki de “Dünya
barışı için bizler neler yapmalıyız?” deyip kendilerini sorgulayarak
okuyabilecekleri bir roman Hayal Rüzgârları. Stefan Zweig’in dediği gibi:
Birisi barışı başlatmalı, tıpkı savaşı başlattığı gibi. Umarım çocuklar bunu
başarır.
“Hayal Rüzgârları”,
Mehmet Atilla, roman, Tudem, İzmir, 2022.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder