13 Mayıs 2023 Cumartesi

ANNEMSİZ DÖRDÜNCÜ ANNELER GÜNÜ

 

Özlemi Asla Dinmeyen Canım Annem,

Zaman ne de hızlı akıyor, sensiz ama seninle dolu 4 yıl geçmiş. Dördüncü anneler günüm olacak sana sarılmadan, sesini bile duymadan.

Evet, zaman bazı şeyleri gerçekten kolaylaştırıyor ama kalbimin derinliklerinde sana olan sevgimi hiç azaltamıyor. Evin önünden geçerken, öğle aralarımda telefonu elime aldığımda, Öykü’mle bizim oradaki parkın önünden her geçişimde hep bir burukluk çöküyor yüreğime. Geçişim diyorum çünkü eskisi gibi parka gitmiyor bizimki. E tabii büyüyor artık.

Seni sonsuzluğa uğurlayalı 45 ay olacak neredeyse. Dile kolay, kalbe zor bir zaman dilimi. Hayatımın 39 senesini seninle geçirdikten sonra 4 sene bile sensiz ne kadar zor tahmin edemezsin. Daha dün gibi anımsıyorum tüm yaşadıklarımızı. Ara ara açıp bakıyorum albümlere. Ne çok anı biriktirmişiz seninle; çoğu hüzünlü, kimi mutluluk dolu, kimi komik.

Yıllar yıllar önce henüz ikimiz de gençken, hayat bize daha ağır darbelerini henüz vurmamışken ne eğlenirdik birlikte, ne kahkahalarla çınlatırdık etrafımızı. Artık hepsi mazide kalmış gibi görünse de benim için sen hep şu anımda yaşıyorsun ve geleceğimde yaşamaya devam edeceksin. Ben seni her düşündüğümde bir yandan gözlerim doluyor bir yandan da yüzümde kocaman bir gülümseme beliriveriyor.

Torunun gayet iyi maşallah, ana okuluna devam ediyor, seneye birinci sınıfa gidecek. Bıcır bıcır konuşuyor, ne sözler ettiğini keşke duyabilseydin, bizi her seferinde hayrete düşürüyor. Merak etme, seni hiç unutmadı, özellikle onu güldürmek için çubuk kraker yiyişini hep anımsatıyor bana. Birlikte ara sıra fotoğraflarına bakıyoruz.

Beni sorarsan gayet iyiyim. Kızımla bol bol vakit geçirmeye çalışıyorum. Onun büyümesinin her anında yanında olmak ve elimden geldiğince bir şeyler öğretmeye çalışmak için sürekli çabalıyorum. Artık önceliğim kızım. Şimdi daha iyi anlıyorum bir ebeveyn olmanın ne demek olduğunu.

Üç senedir bıkmadan paylaştığım bir söz düşüyor aklıma: “Seni dünyada koşulsuz seven tek varlık annedir; diğer insanlar seni ‘çünkü’lerle sever, anne ise ‘rağmen’lerle.”. Ne kadar da doğru olduğunu yaşadıkça daha iyi anlıyorum. Seni ne kadar kırsam da sen hep beni affettin, karşılık beklemeden, hesap kitap yapmadan. Hakkını asla ödeyemem canım annem.

Mektubuma burada son verirken seni çok ama çok özlediğimi bir daha belirtmek istiyorum canım annem. Keşke sözcükler yetse özlemimi ifade etmeye ama ne yazık ki kifayetsiz kalıyor onlar da. Mektubumu bitirdiğim gibi keşke sana olan özlemimi de sonlandırabilsem ama bu asla mümkün değil, gerçi seni özlemekten de vazgeçmek istemem, o da ayrı bir konu. Huzur içinde uyu güzel kızımın biricik babaannesi, annelerin en güzeli. Seni her zaman sevgi ve saygıyla anmaya devam edeceğim. İyi ki benim annemsin, iyi ki seninle bir ömrün uzun bir zamanını geçirebilmişim. Seni sonsuza kadar sevecek oğlundan en derin saygılarla!

 

5 Mayıs 2023 Cuma

SANATIN IŞIĞI AYDINLATSIN DÜNYANIZI

 


“Sanat gerçeklikten bir kaçıştır. İyi bir resmi asla gerçekle mahvetme.” ile “Düşündüğüm tek şey renklerime şarkı söyletmekti. “ifadeleri, Matisse’in sanata bakışını yapıtta en iyi anlatan ifadelerden sayılabilir. Modern resmin babası kabul edilen ve kendinden on iki yaş küçük Picasso’ya esin kaynağı olan Matisse renklerle oynamayı ve herkesin gördüğünü değil, kendisinde oluşturduğu duyguları resmeden bir sanatçıydı.

Değerli ressam-yazar Asuman Portakal’ın Tudem’den yayımlanan son kitabı Matisse’in Işığı, modern resmin ve fovizm akımının kurucusu kabul edilen Henri Matisse’le ilgili kurgulanmış altı öyküden oluşuyor. Derin bir araştırmaya dayanan bilgiler ışığında oluşturulduğu belli olan yapıtta öykülerde; yaşananlar Matisse'in kızı, kedileri, Japon balıkları ve hatta makasının ağzından anlatılarak farklı bakış açılarına da yer verilmiş.

Yazarın dili su gibi akıp gidiyor. Zorlanmadan ve keyifle okuduğum kitabın benim gibi sanata ilgili olup da çok da bilgili olmayan birine çok yeni bilgi kattığını da söylemeden geçemeyeceğim. Eğer siz ve/veya çocuklarınız, öğrencileriniz sanata ilgiliyse bu kitabı mutlaka okumanızı öneriyorum.

Yazarın anlatıcı seçimlerine göre dildeki kalıp ifadelerle oynaması da bir dil öğretmeni olarak hem ilgimi çekti hem de hoşuma gitti açıkçası. Örneğin evin kedisinin akvaryumdaki balığı üzgün görünce “Karavaryum’da gemilerin mi battı?” ifadesi ve yine balığın diğer balıklara “Bıkmadınız mı kavgadan? Böyle devam ederseniz ikiniz de Dalgalı Köy’ü boylayacaksınız.” ifadeleri yüzümde uzun süreli tebessüm bıraktı. Özellikle makasın anlatıcı olduğu bölüm gerçekten de yaratıcılık doluydu.

Öyküler sizi o kadar sarıp sarmalıyor ki içindeki bilgilerle yetinemeyip daha fazlası için araştırmaya başlıyorken buluyorsunuz kendinizi. Özellikle, uzun yıllar Matisse’in yardımcılığını yapan Lidya (Lydia Delectorskaya) çok ilgimi çektiği için oturdum, kendisiyle ilgili ne bulduysam okudum. Bir yapıtın sizi başka başka alanlara itmesi, merak unsurunuzu tetiklemesinden daha çok keyif veren çok şey yoktur kanımca.

Kitap 4-7.sınıflara öneriliyor yayınevinin sitesinde ancak sanata ilgi duyan tüm yetişkinlerin de hem keyif alarak hem de gerçekten de çok yararlı bilgiler öğrenerek ve en önemlisi de öğrenme isteği hissederek okuyabilecekleri bir yapıt Matisse’in Işığı. Haydi, izin verin de sanatın sonsuz ışığı aydınlatsın dünyanızı.

Matisse’in Işığı”, Asuman Portakal, öykü, Tudem, İzmir, 2023.