İmrenilecek bir dede torun ilişkisi ve bir
turna kuşunun ekseninde şiir tadında bir öykü anlatıyor eğitimci yazar Hatice
Demir’in “Günışığı Kitaplığı”ndan
yayımlanan son romanı Günlerden Bir Gün.
Ana karakterimiz Güneş, tatillerini genellikle
anneannesi ve dedesinin köy evinde geçiren bir kız çocuğu. Güneş, çocukluk
arkadaşlarıyla köyün yakınındaki göl ve çevresindeki ormanda yani doğanın
kucağında geçirmiş çocukluğunu. Hayal mi, gerçek mi diye yapıtın sonuna dek
sizi düşündüren Gün adında turnamız var bir de. Bildiğiniz gibi turna,
kültürümüzde göçmen bir kuş olduğundan haber götürüp getiren bir sembol olarak
yer almakta ve bana kalırsa bu kitapta da Güneş’in iç sesi olarak Güneş’in
kendisine haber veriyor önceden, bir nevi uyarı sistemi. Güneş’in çocukluk
arkadaşlarından ve dedesinin sakat kalmasına neden olduğunu düşünen Umut’a
ulaşma çabaları, çocukluk arkadaşlarının insanın hayatındaki rolü, zamanın acıları
dindirmekteki önemi yazarın dize tadındaki cümleleriyle sunulurken okura, kâh
boğazımız düğümleniyor kâh umutlanıyor kâh belki de kaçırdığımız günlere
hayıflanıyoruz.
İnsana huzur veren dili, gerekli yerlerde
kullanılan betimlemeleri ve duyguları ölçüsünü kaçırmadan aktarışıyla Demir,
ölüm, yalnızlık, çaresizlik gibi zor konuların üstesinden başarıyla geliyor.
Kitap 4, 5 ve 6. sınıflara öneriliyor
yayınevinin sitesinde ancak içindeki çocukla bağını hiç koparamayan tüm
yetişkinlerin de hem keyif alarak hem de çocukluklarını anarak okuyabilecekleri
bir roman Günlerden Bir Gün. Yazımı romandaki filozof dede Kamil Efe’nin şu
sözüyle bitirmek isterim: “Her şeyi kaybettiğimizi sandığımız zamanlarda, sahip
olduğumuz şeyleri hatırlamak bir armağandır.”
“Günlerden Bir Gün”, Hatice Demir, roman,
Günışığı Kitaplığı, İstanbul, 2024.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder