Birçoğumuz belki de yaşamının bir döneminde
çevresindeki nesneleri veya kişileri tek tek saymışızdır diye düşünüyorum.
Belki canımızın sıkıldığı bir anda, belki birini beklerken… Ama bunu takıntı
haline getirmek bizi zor durumlara sokabilir doğaldır ki.
Türk yazınının değerli kalemlerinden Hidayet
Karakuş’un Bilgi Yayınevi’nden ilk baskısını 2007’de, 14.baskısını ise Aralık
2022’de yapan kitabı “Sayısal Çocuk”taki ana karakterimiz Saygı, babasının
kendisine bir sayıboncuğu almasıyla her şeyi saymaya başlıyor. Matematiği çok
seven ve bu alanda da çok başarılı olan Saygı’nın ailesi ilk başlarda bu
durumdan şikâyet etmese de bir süre sonra çocukları için endişelenmeye
başlıyor.
Saygı dördüncü sınıf öğrencisi ve ailesinin tek
çocuğu. Babası çok yoğun çalışan ama çok güzel bir ailede yetişen bir genç
adayı. Aslında her şeyi saymaya çalışması dışında da olumsuz hiçbir davranışı
yok. Bu durumun değişmesi için ailesi öğretmenleriyle görüşüyor ve kendisini
keman çalmaya ve halk oyunları etkinliğine yönlendiriyor. Saygı’nın sayma
alışkanlığı zaman içerisinde farklı yönlere evriliyor. Aslında farklılıkların
olumsuzluk sayılmaması gerektiğini ve bu farklılıkların doğru yönlendirilirse
insanı çok özgün bir kişiliğe dönüştüreceğini anlıyoruz Karakuş’un yapıtında.
Yazar, her zamanki gibi akıcı Türkçesiyle ve
yabancı sözcüklerin Türkçe karşılıklarını kullanmaya inat etmesiyle
yazınımızdaki değerini bu yapıtında da ortaya koyuyor. Bir Türkçe öğretmeni ve
sevdalısı olarak, “Şeytan Minareleri” yapıtıyla ilk defa buluşup hayran
kaldığım ve her zaman takdir ettiğim bu büyük yazarımızın kitaplarını yediden
yetmişe herkesin okuması dileğiyle!
“Sayısal
Çocuk”, Hidayet Karakuş, roman, Bilgi Yayınevi, Ankara, 2022.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder