“Aslına
bakarsanız bizim hikâyemiz bundan çok uzun zaman önce başlamış. Epey uzun zaman
önce… O kadar uzun ki, biz henüz basılmamış bile olabiliriz.” sözleriyle
başlayan bir kitapla tanıştım, iyi ki de tanışmışım. Bu giriş bile beni farklı
bir anlatımın beklediğini muştuluyordu.
Dicle
Keskinoğlu’nun Can Yayınlarından çıkan son kitabı “İkinci Şans Kitapçısı”
kitapların dile geldiği harika bir kurguyla karşımıza çıkıyor. 15 bölümden
oluşan yapıtın anlatıcısı, kapaksız bir kitap olan Macera. Can adında bir
karakterin sahibi olduğu İkinci Şans Kitapçısı adlı genellikle eski kitapların
satıldığı bir kitapçıda başlıyor Macera ve arkadaşlarının yaşadıkları, daha
doğru anlatımla düşünce ve duygularını dile getirdikleri sohbetleri. Macera’nın
dostlarına da verilen adlar çok yaratıcı ve kitapların içerik veya
niteliklerinden izler taşımasına gayret edilmiş. Çisilti, Kesik Cümle, Derin
Kuyu, Vurkaç ve Güldürgeç ana karakterler, Gıcır ve Konar Göçerler ise yan
karakterler olarak adlandırılabilir. Örneğin Vurkaç içinde çok vurucu öykülerin
bulunduğu bir öykü kitabı.
Macera’nın,
Can’ın benim gibi bir kitap sevdalısını imrendiren dükkânında başlayan
anlatımı, kendisinin şehir kütüphanesine bağışlanmasıyla devam ediyor. Yapıtın
sonlarına doğru kendini en rahat hissettiğini ifade ettiği İkinci Şans
Dükkanı’na dönerek tamamlıyor serüvenini Macera.
Mert
Tugen’in başarılı ve göze hoş gelen çizimleriyle renklendirilen 109 sayfalık
kitap, ilk bakışta çok küçük yaş gruplarına sesleniyor gibi gözükse de yazarın
anlatımı ve kitapları kişileştirirken kullandığı ifadeler kitabın derin bir
felsefe barındırdığını her fırsatta kanıtlıyor. Bu yüzden içindeki kitap
sevgisini hâlâ sımsıcak koruyan tüm yetişkinlerin ve elbette her yaştan çocuğun
keyif alarak okuyacakları bir kitap olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Herkes
ikinci şansı hak eder mi bilmem ama her kitabın ikinci şansı hak ettiğine
inanıyorum.
“İkinci
Şans Kitapçısı”, Dicle Keskinoğlu, roman, Can Sanat Yayınları, İstanbul,
2023
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder